Bilgi teknolojilerinin yaygınlaşması ve dijitalleşmenin artmasıyla birlikte, işletmelerin faaliyetlerini elektronik ortamda sürdürmeleri kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu durum, işletmelere önemli avantajlar sağlarken, aynı zamanda ciddi tehdit ve riskleri de beraberinde getirmektedir. Bu tehditlerin başında siber saldırılar gelmektedir. İşletmeler, hem iç hem de dış kaynaklı siber saldırılara maruz kalabilmektedir ve bu durum ciddi finansal kayıplara yol açmaktadır. Dolayısıyla, siber güvenlik denetimleri, bu tür tehditlere karşı alınması gereken en önemli önlemler arasında yer almaktadır (Öztürk, 2018).

Siber güvenlik, bilgi ve iletişim teknolojileri varlıklarının siber tehdit ve saldırılardan korunmasını hedefleyen faaliyetler bütünüdür. Bu faaliyetler, bilgi veya verilerin gizliliğini, bütünlüğünü ve erişilebilirliğini sağlamayı amaçlar. Siber güvenlik, yalnızca bilgi kaynaklarının değil, diğer varlıkların da korunmasını kapsadığından, geleneksel bilgi güvenliğinin sınırlarının ötesine geçmiştir. Bu bağlamda, siber savaş, siber terörizm, siber savunma gibi kavramlar siber güvenliğin temel unsurlarını oluşturmaktadır​​ (Öztürk,2018).

Bilgi çağında, işletmelerin YBS’yi yoğun olarak kullanması, bu sistemlerin siber tehdit ve saldırılara karşı korunmasını zorunlu kılmaktadır. YBS sistemlerinde meydana gelebilecek siber güvenlik olayları, işletmelerde kullanılan YBS sistemlerinin hizmet dışı kalmasına, ekonomik zararlara ve farklı veri türlerinin zarar görmesine neden olabilir. Hatta bu SG olayları, ulusal güvenliğin ihlaline kadar etkili olabilir​​ (Aydın,2022).

YBS’nin güvenliği, bilgi güvenliği kural ve tedbirlerini uygulamayan işletmeler için hayati öneme sahiptir. Araştırmalar, işletmelerin siber tehditlere karşı gerekli tedbirleri almaları gerektiğini, aksi takdirde ciddi ekonomik zararlar ve bilgi güvenliği ihlalleri ile karşı karşıya kalabileceklerini ortaya koymaktadır. Bu nedenle, YBS sistemlerinde bilgi güvenliğinin sağlanması, işletmelerin faaliyetlerini sürdürebilmesi, veri ihlallerini önleyebilmesi ve güven oluşturabilmesi açısından büyük öneme sahiptir​​(Aydın,2022).

Siber Saldırılar ve Çeşitleri

Siber saldırılar, işletmelerin bilgi sistemlerine yönelik gerçekleştirilen kötü niyetli eylemler olarak tanımlanabilir. Bu saldırılar, çeşitli şekillerde sınıflandırılabilir:

Kimlik Doğrulama İhlalleri: Şifrelerin çalınması sonucu meydana gelir ve kimlik doğrulama sürecinde ihlaller oluşturur.

Trojan Atları ve Virüsler: Bilgisayar sistemlerine zarar veren kötü niyetli yazılımlardır.

Sabotaj ve Hile: Bilgisayar korsanları tarafından sistemlerin kırılması ve uygun olmayan mesajların yüklenmesi.

Doğal Afetler: Deprem, yangın gibi felaketlerin bilgi sistemlerine zarar vermesi.

Bu saldırılar, işletmelerde ciddi finansal kayıplara ve itibar kaybına neden olabilmektedir (Öztürk,2018).

YBS Sistemlerine Yönelik Olası Siber Saldırı Türleri ve Yöntemleri

YBS sistemlerine yönelik çeşitli siber saldırı türleri bulunmaktadır. Bu saldırı türleri arasında virüsler, solucanlar, truva atları, mantık bombaları, istem dışı elektronik postalar, klavye işlem kayıt ediciler, casus yazılımlar, DDoS saldırıları ve sosyal mühendislik yer almaktadır. Bu saldırılar, YBS sistemlerinin gizlilik, bütünlük ve erişilebilirlik özelliklerini hedef alarak sistemlere zarar vermeyi amaçlar. Siber saldırılar, veri gizliliği ve bütünlüğünde ciddi kayıplara neden olabilir ve sistemleri hizmet veremez duruma getirebilir​​.

Siber tehditler, sürekli olarak evrim geçirir ve çeşitlenir. Bu tehditler arasında malware (kötü amaçlı yazılımlar), phishing (oltalama saldırıları), DDoS (Dağıtılmış Hizmet Engelleme) saldırıları ve fidye yazılımları yer alır. Her bir saldırı türü, farklı yöntemlerle işletmelere zarar verebilir:

Malware: Sistemleri enfekte eder, verileri çalar veya tahrip eder.

Phishing: Kullanıcıları kandırarak hassas bilgileri elde etmeyi amaçlar.

DDoS Saldırıları: Sistemleri aşırı yükleyerek hizmetlerin durmasına neden olur.

Fidye Yazılımları: Verileri şifreler ve geri açmak için fidye talep eder.

Etkili bir siber güvenlik stratejisi, temel ilkelerin ve tehdit modellerinin anlaşılmasıyla başlar. Bu ilkeler, sistemlerin korunması, saldırıların tespit edilmesi ve bunlara karşı önlemler alınmasını içerir. Tehdit modelleri, potansiyel saldırı senaryolarını analiz ederek savunma mekanizmalarının geliştirilmesine yardımcı olur (Aydın,2022).


Siber Güvenlik Denetimlerinin Önemi

Siber güvenlik denetimleri, işletmelerin karşı karşıya olduğu siber tehditlere karşı alınacak önlemleri belirlemek ve bu tehditlere karşı hazırlıklı olmalarını sağlamak amacıyla yapılmaktadır. Bu denetimler, işletmelerin bilgi güvenliği politikalarının etkinliğini değerlendirmek ve gerekli iyileştirmeleri yapmak için kritik öneme sahiptir.

Siber güvenlik denetimleri, belirli bir süreç dahilinde yürütülmektedir. Bu süreç şu adımlardan oluşur:

Denetim Planlaması: Denetimin kapsamı, amaçları ve yöntemi belirlenir. Planlama, denetimin etkinliğini ve verimliliğini artırır.

Kanıt Toplama: Denetim sürecinde elde edilen veriler, denetimin başarısını doğrudan etkiler.

Denetim Faaliyetleri: Denetim ekibi tarafından yürütülen faaliyetlerdir. Bu süreçte bilgi sistemlerinin güvenliği değerlendirilir ve gerekli kontroller yapılır.

Raporlama: Denetim sonucunda elde edilen bulgular, bir rapor halinde sunulur. Bu rapor, işletmenin siber güvenlik durumunu ve gerekli iyileştirmeleri içerir.

Güvenlik duvarları, yetkisiz erişimleri engellerken, antivirüs yazılımları kötü amaçlı yazılımları tespit eder ve temizler. İzinsiz giriş tespit sistemleri (IDS) ise anormal faaliyetleri izler ve raporlar. Siber güvenlik olaylarına müdahale yöntemleri, hasarın en aza indirilmesi için hızlı ve etkili bir şekilde uygulanmalıdır. Olay müdahale planları; saldırıların tespit edilmesi, izolasyonu, çözülmesi ve gelecekteki saldırılara karşı alınacak önlemleri kapsar. Olay tespiti ve ihbarı, saldırının anında tespit edilip ilgili ekiplere bildirilmesiyle başlar. Sonrasında, saldırının yayılmasını önlemek için etkilenen sistemlerin izolasyonu sağlanır. Çözüm ve iyileştirme aşamasında, saldırının neden olduğu hasar onarılır ve sistemler eski haline getirilir. Son olarak, gelecekte benzer saldırıların tekrarını önlemek için önleyici tedbirler alınır (Akmeşr, 2020).

Bir saldırı sonrasında veri kurtarma ve hasar kontrolü, işletmelerin faaliyetlerini sürdürebilmeleri için kritik öneme sahiptir. Yedekleme stratejileri ve kurtarma planları, verilerin kaybını önler ve işletmenin hızla toparlanmasını sağlar. Düzenli veri yedeklemeleri ve etkili bir kurtarma planı, kriz anlarında işletmelerin en büyük güvencesidir.


Modern iş dünyasında, veri güvenliği ve bilgi sistemlerinin korunması için kapsamlı siber güvenlik çözümleri gerekmektedir. Bu bağlamda, Acronis ve Forcepoint, siber güvenlik alanında önde gelen iki önemli teknoloji sağlayıcısı olarak dikkat çekmektedir.

Acronis Perspektifinden Veri Koruma ve Yedekleme Çözümleri

Acronis, siber güvenlik ve veri koruma alanında öncü bir şirket olarak tanınmaktadır. Acronis’in sunduğu çözümler, özellikle yedekleme, felaket kurtarma, ve veri koruma alanlarında güçlü özelliklere sahiptir. Acronis Cyber Protect, entegre bir siber güvenlik ve veri koruma çözümü olarak, işletmelere kapsamlı bir güvenlik kalkanı sunar. Bu çözüm, yedekleme ve geri yükleme süreçlerini otomatikleştirirken, aynı zamanda kötü amaçlı yazılım saldırılarına karşı koruma sağlar. Acronis’in teknolojisi, yapay zeka ve makine öğrenimi kullanarak tehditleri tespit eder ve anında müdahale eder. Bu, veri bütünlüğünü korurken iş sürekliliğini de sağlar.

Acronis’in bir diğer önemli özelliği, hibrit bulut altyapılarını desteklemesidir. Bu sayede, verilerin hem yerel hem de bulut tabanlı ortamlarda güvenli bir şekilde yedeklenmesi mümkündür. Ayrıca, Acronis’in sunduğu ransomware koruma özellikleri, fidye yazılım saldırılarına karşı proaktif bir savunma mekanizması oluşturur. Bu koruma, şifrelenmiş dosyaları anında tespit eder ve bu dosyaların güvenli yedeklerinden hızlı bir şekilde geri yüklenmesini sağlar (Acronis, 2021)

Forcepoint Perspektifinden Kullanıcı Davranışı ve Veri Güvenliği

Forcepoint, siber güvenlik alanında kullanıcı davranışı ve veri güvenliği üzerine odaklanmış bir teknoloji sağlayıcısıdır. Forcepoint’in sunduğu çözümler, özellikle kurumsal ağlarda veri kaybını önleme (DLP) ve kullanıcı davranışı analizi (UBA) üzerine yoğunlaşmıştır. Forcepoint Data Loss Prevention (DLP), hassas verilerin sızmasını önlemek amacıyla veri hareketlerini izler ve kontrol eder. Bu çözüm, veri sınıflandırma ve içerik denetleme yetenekleri sayesinde, kritik verilerin yalnızca yetkili kullanıcılar tarafından erişilmesini sağlar.

Forcepoint User and Entity Behavior Analytics (UEBA) ise kullanıcı davranışlarını izler ve anormallikleri tespit eder. Bu teknoloji, makine öğrenimi algoritmalarını kullanarak kullanıcı davranışlarındaki olağandışı aktiviteleri analiz eder ve potansiyel tehditleri önceden belirler. Özellikle iç tehditlerin tespitinde etkili olan bu çözüm, güvenlik ekiplerine proaktif bir güvenlik yaklaşımı sunar. Forcepoint’in sunduğu güvenlik duvarları ve ağ güvenliği çözümleri de, kurumsal ağları dış tehditlere karşı koruma altına alır (Forcepoint, 2022).

Entegre Güvenlik Yaklaşımı

Acronis ve Forcepoint’in sunduğu çözümler, entegre bir güvenlik stratejisi oluşturmak için birlikte kullanılabilir. Acronis’in veri yedekleme ve felaket kurtarma özellikleri, Forcepoint’in kullanıcı davranışı analizi ve veri kaybı önleme çözümleri ile birleştirildiğinde, kapsamlı bir siber güvenlik kalkanı oluşturulabilir. Bu entegre yaklaşım, hem dış tehditlere karşı koruma sağlar hem de iç tehditleri tespit eder ve önler.

Acronis ve Forcepoint’in sunduğu ileri düzey siber güvenlik çözümleri, modern işletmelerin dijital güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak için kritik öneme sahiptir. Acronis’in güçlü veri koruma ve yedekleme yetenekleri, Forcepoint’in kullanıcı davranışı ve veri güvenliği çözümleri ile birleştiğinde, kapsamlı ve etkili bir siber güvenlik stratejisi oluşturulabilir. Bu strateji, işletmelerin dijital varlıklarını korurken, iş sürekliliğini ve veri bütünlüğünü sağlamaktadır.


Kapsamlı siber güvenlik stratejileri, sadece mevcut tehditlere karşı değil, gelecekte ortaya çıkabilecek tehditlere karşı da koruma sağlar. Teknolojinin sürekli gelişimi ve yeni tehditlerin ortaya çıkması, işletmelerin bu alanda sürekli olarak güncel kalmasını gerektirir. Gelecekteki trendler arasında yapay zeka destekli güvenlik sistemleri, bulut güvenliği ve nesnelerin interneti (IoT) güvenliği gibi konular öne çıkmaktadır. İşletmelerin, bu trendleri yakından takip etmeleri ve siber güvenlik stratejilerini buna göre güncellemeleri büyük önem taşır.

Enorm Teknoloji olarak, siber güvenlik alanında sunduğumuz çözümlerle müşterilerimizin dijital varlıklarını korumayı amaçlıyoruz. Acronis’in entegre siber güvenlik ve veri koruma çözümü, yedekleme ve geri yükleme süreçlerini otomatikleştirirken, kötü amaçlı yazılım saldırılarına karşı da koruma sağlar. Yapay zeka ve makine öğrenimi ile desteklenen bu çözümler, veri bütünlüğünü korurken iş sürekliliğini de sağlar. Forcepoint’in kullanıcı davranışı analizi ve veri kaybı önleme çözümleri ise hassas verilerin sızmasını önler ve kullanıcı davranışlarındaki anormallikleri tespit ederek iç tehditlere karşı etkili bir güvenlik sağlar. Bu entegre güvenlik yaklaşımı ile işletmelerin dijital varlıkları güvence altına alınırken, iş sürekliliği ve veri bütünlüğü sağlanır.

Kaynakça

ÖZTÜRK, M. S. (2018). Siber Saldirilar, Siber Güvenlik Denetimleri ve Bütüncül bir Denetim Modeli Önerisi. Journal of Accounting and Taxation Studies, 208-232.
Aydın, H. (2022). Yönetim bilgi sistemlerinde (ybs) siber güvenliğin önemi. Bilgisayar Bilimleri ve Teknolojileri Dergisi, 3(2), 38-45
Akmeşe, S. (2020). KAMUDA DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜN SİBER GÜVENLİK VE DİJİTAL GÜVENCE BOYUTLARI VE İÇ DENETİMİN ROLÜ. Denetişim, (20), 108-119.
www.acronis.com
www.forcepoint.com

Tavsiye Edilen Yazılar